Başyazılar Bingöl - Kasım 2009

Günlerden Perşembe.  Tarih Kasım ayının 19’u.  Gece yarısına yakın bir saat.   Uykum tutmuyor ve kalkıp televizyon seyretmeye başlıyorum. 

İyiki uykum tutmamış.  Tayfun Talipoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Bam Teli” programına takılıyorum.  Tayfun Talipoğlu ve ekibi bir açılış törenine katılmış ve oradaki izlenimlerini anlatıyor ve yaptığı röportajları sunuyor.  Açılışa Kaymakam ve ilçe erkanı da katılmış.

Yer Bingöl’ün Karlıova ilçesinin bir köyü.  Özetliyerek anlatmak istiyorum:   Köyün geçmişteki nufusu 700 kişi civarında olup beş mezranın merkezi konumunda imiş.  Ancak terör nedeniyle köyde 7-8 hane kalmış.  Okulları kapanmış.  Daha sonra değişen şartlar nedeniyle köyde nufüs artşı başlamış ve buna bağlı olarak ta köyde okula gidebilecek çocuklar oluşmuş.  Taşımalı eğitim yapılamadığı için buraya tekrar bir okul açılma fikri doğmuş.  Ve sonunda Karlıova Kaymakamlığı burada bir okulun açılmasına karar verimiş.  Yapılan törenin nedeni bu.  Bir başka ifade ile, eskilerin deyimi ile kuş uçmaz, kervan geçmezbu bölgelerde yeniden okulaçılma kararı alınmış.

Kaymakamlık köye bir öğretmen atamış ve bir de konteyner geitmiş.  Yaklaşık 15 m2’lik bu konteynerde bir öğretmen ve 12 öğrenci eğitim yapıyor.  Manzara kötü.  Ancak Tayfun Talipoğlu’nun çocuklarla yaptığı söyleşi içimizirahatlatıyor. 

Öncelikle bu çocuklarımızın ne kadar güzel Türkçe konuştuğunu gördük.  Sonra hepsinin bir hedefi olduğunu gördük.   Kimi hemşire, kimi hakim, kimi öğretmen olmak istiyor.  Bir yavrumuz, “ben öğretmen olup buralara gelmek istiyorum ve bu çocukları istiyorum” diyor.   “Eğer öğretmen olamazsam doktor olacağım” diye ekliyor.  İşte bizm anlatmakistediğimiz bu. KÖYÇOY felsefesi.  Hepsinden önemlisi bu yavulamız çocukluklarını yaşıyorlar.  Altlarından, kyunlarından ve ineklerinden bahsediyorlar.  Hepsi hayatıa severek başlamışlar, insanı seviyorlar, canlı yaşamı seviyorlar, tabiatı seviyorlar.  Bu çocuklardan topluma zarar gelmez.  Aksine imkan yaratıldığında çok daha başarılı olurlar ve hakca hizmet verirler.  Ancak bu yavrularımızdan hüzünlü ifadelerde duyoruz.  Bir gencimiz vardı ki “Ben önümüzdeki yıl yatılıya  gideceğim” derken  derin bir hüzün bıraktı içimizde.   

BU 12 öğrenci ve 1 öğretmen, bize umut verdi.  Kahraman öğretmenlerimizden birini tanıdık. 12 yavrumuzla istiklal marşını söylerken izledik. Geleceğin hemşiresini, öğretmeninini , hakşimini ve kuş uçmaz ve kervan geçmez bir yerde görev yapan gönül hamisi öğrenmenmizi tanımakla gururlandık. Genel bir açılış progamı yaşpadık. Anlı sanlılı büyük açılış merasimileri kadar etkili olmasa da, iz mutlu olduk.

Teşekkürler Tayfun Talipoğlu.

Muhtar “ >llah kaymakamızdan ve komutanızımıdan razı olsun” derken derin bir sevgiyi ortya koyuyor.

Eskişehir Web Tasarım